23 Kasım 2009 Pazartesi

Cocuklarda sık görülen kulak burun boğaz hastalıkları

Çocuklarda sık görülen KBB hastalıkları belli başlıklarda aşağıdaki gibi özetlenebilir. Konuya hassasiyet gösterip kaleme alan doktor dostlarıma selamı borç bilirim.

Otit Media (Orta Kulak Enfeksiyonu)

Kulak burun boğaz hastalıkları uzmanları tarafından en sık rastlanan çocuk hastalığı kalıcı ve tekrarlayan kulak enfeksiyonlarıdır. Kulaktaki enfeksiyon baştaki diğer yapılara da yayılabileceği için otit media ciddi bir enfeksiyondur. Ayrıca çocuklardaki işitme kayıplarıın en sık nedenidir.




Özellikle çocuklardaki işitme kaybı öğrenme kapasitesini bozar ve konuşmanın gelişmesinde gecikmeye neden olur. Eğer uygun ve etkin olarak tedavi edilirse, çocuğun işitmesi hemen her zaman normal haline geri döner. Ayrıca bir kulak enfeksiyonuna eşlik eden ağrı çocuk için aşırı rahatsızlığa yol açabilir.

Otit media enfekte sıvının kulak zarı arkasında birikmesine bağlı gelişir. Orta kulaktaki enfekte sıvının yarattığı basınç kulak ağrısına, şişliğe ve kulak zarında kızarıklığa neden olur. Bazen kulak zarı yırtılabilir ve kulak akıntısı dışa doğru akar. Daha sık olarak, östaki tüpündeki (orta kulakla geniz arasındaki anatomik tüpsel yapı) tıkanıklığabağlı drene olamadığı için enfekte sıvı orta kulakta birikir. Hatta enfeksiyon geriledikten sonra bile orta kulaktaki sıvı uzun bir zaman boyunca kalabilir (kronik efüzyonlu otit media). Bu durum çocuğun sıklıkla tekrarlayan enfeksiyonlara maruz kalmasına neden olur. Kulak zarı yeterli hareket etmediği için çocukta işitme kaybı gelişebilir.




Normalde akut otit media ve kronik efüzyonlu otit media antibiyotiklere ve / veya dekonjestanlara iyi yanıt verir. Ancak bazı vakalarda ileri tedavi gerekebilir. Önerilebilecek bu tedavi kulak zarına cerrahi olarak yerleştirilecek bir havalandırma tüpüdür (basınç eşitleme tüpü). Bu tüp kulak zarı arkasında birikmiş olan sıvının drene olarak birikimini önler ve böylelikle işitmenin düzelmesine yardımcı olur. Bu tüpler genellike 6-18 ay kadar burada kalırlar ve büyük oranda kendiliklerinden düşerler. Kulak zarında bir rahatsızlık (ağrı, yabancı cisim hissi) yaratmazlar. Çocuğunuzun işitmesinde belirgin bir düzelme olur ve kulak enfeksiyonu sıklığında belirgin azalma saptanır.

Bademcik / Geniz Etinin Büyümesi ve Enfeksiyonları

Bademcik ve geniz eti boyunda, kasıklarda ve koltuk altlarında bulunan lenf nodlarına benzer dokulardır. Bademcikler boğazın her iki tarafında bulunan iki kitledir. Geniz eti yumuşak damağın üstünde ve burnun arka tarafında bulunur ve özel bazı aletlerin yardımı olmadan direkt bakı ile görülmez.

Bademcik ve geniz eti çeşitli mikropların vücuda girmesini önleyerek ve bunlara karşı antikorlar üretilerek gelişebilecek enfeksiyonların önlenmesinde rol oynarlar. Bu durum özellikle yaşamın ilk bir kaç yılı içinde olur ve çocuğun yaşı büyüdükçe bunun önemi azalır. Mikropların önlenmesi sırasında bademcik ve geniz eti de enfekte olabilir. Bademcik ve geniz etinden ameliyat olan çocukların dirençlerinde bir azalma gelişmez.





Bademcik ve geniz etinin en sık problemi sık geçirilen enfeksiyonlar ve solunun / beslenme sorunu yaratacak şekilde olan ciddi büyüme veya tıkanıklık oluşturmalarıdır.

Özellikle streptokoklar tarafından oluşturulan bademciğin bakteriyel enfeksiyonları ilk olarak antibiyotiklerle tedavi edilir. Bazen bademcik ve/veya geniz etinin alınması önerilebilir. Bademcik ve/veya geniz etinin alınması için iki önemli neden (1) antibiyotik tedavisine rağmen sık tekrarlayan enfeksiyonların olması ve (2) bademcik ve/veya geniz etinin büyük olmasına bağlı özellikle gece uykudayken solunun güçlüğü çekilmesidir. Ayrıca son yıllarda yapılan çalışmalar orta kulakta sıvı toplanmasının (kronik efüyonlu otit media) eşlik ettiği kronik kulak ağrısı olan çocuklarda da adenoidektominin yararlı olduğu ortaya konmuştur.

Burun kanaması

Burun kanaması çocuklarda sıklıkla görülen bir durumdur. Bir çok olgu kendiliğinden düzelir ve sadece bir miktar sıkıntı yaratır. Bazen daha kalıcı bir hal alır ve özellikli bir tedavi gerektirir. Nadiren ise cidi bir lokal veya sistemik hastalığın habercisi olabilir.

Burun kanamaları sıklıkla mukusun koruyucu tabakasının olmadığı aşırı kuru burun yüzünden kaynaklanır. Bu durum hafif bir travmada bile kanamaya meyilli hassas bir dokuya neden olur. Burun kanamalarına en sık olarak kış aylarında rastlanır, çünkü sık geçirilen nezle gibi enfeksiyonlar kan damarlarında genişlemeyle birlikte burun dokularında şişmeye neden olur. Kış aylarındaki merkezi ısıtma sistemleri burun yüzeyinin kurumasına neden olur.

Çocukta burun kanaması olduğunda çocuğunuzun sakin olmasına yardımcı olunuz. Daha sonra

1. Çocuğunuzun burnunun ön kısmını baş ve işaret parmağıyla sıkıştırınız.

2. Parmaklarınızla kibarca ancak sıkıca burnu tutunuz.

3. Bu pozisyonda yaklaşık 5 dakika bekleyiniz.

4. Çocuğunuzu başı kalbinden yüksekte kalacak şekilde oturtunuz veya baş yukarıda kalacak şekilde yatırınız

5. Burna ve yanaklara içinde buz bulunan plastik torba yerleştiriniz.

Sık tekrarlayan ve ciddi boyutta kan kaybına yol açan olgularda daha kapsamlı bir müdahele gerekir. Kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı tarafından kanamanın olduğu damarın gümüş nitrat ile kimyasal olarak yakılması uygulanabilir. Bu müdahaleye rağmen kanama tekrarlar ise, elektrokoterizasyon veya cerrahi olarak kanama kontrolü yapılması gerekebilir. Ancak çocuklarda cerrahi müdahele gereksinimi oldukça azdır.

Kreş Seçimi, Kreş Seçerken, Yuva Seçerken dikkat edilecek konular

Bir dostum, kendi blogunda bunları yazmış, izninle dostum bunu okuyucularımla paylaşmak istedim.

Kreş Seçimi İçin Öneriler, Kreş Nasıl Seçilmeli? Kreş Seçimi Hakkında

Yuva ve anakolu seçmeden önce püf noktalarını bilmek gerekir. Çocuk ne zaman okula başlamalı, anaokulu yaşı nedir, hangi okulu seçmeli, hangi öğretmen iyidir, hangi okul onun başarılı olmasını sağlar, kreşe ne zaman vermeliyim.? Şeklindek sayısız sorunun cevabını arar pek çok ebeveyn. En çok bu konuda anneler tedirgin olur. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da, çocuğu okula başlayacak binlerce anne bu sorulara yanıt arayacak.okul çağı konusunda görevli eğitim uzmanı Sema Yıldız, çocuğun sosyal olgunluğunun öne alınmasını, çalışan annelerin de çocuğu ev ortamında mümkün oldukça ayırmamasını öneriyor.



Çocuk kreşe kaç yaşında başlamalı ?

3 yaşından önce başlamaması daha doğrudur. Ancak annenin çalışması gerekiyorsa 2.5 yaşını doldurduktan sonra da verilebilir. Ancak 2.5 yaşından önce kreşe verilen ç ocuklarda, temel güven duygusu iyi çalışmaz. Ve bu çocuğun içine kapanık, çekingen, sosyal olmaktan korkan birey haline getirebilir.

Çocuklarını kreşe veren çalışan anneler kaliteli zamanı nasıl oluşturabilir?

Kaliteli zaman, annenin çocukla geçirdiği zaman içinde temel sevgi, paylaşım,güven duygularını besleyebilmesidir. Bütün çocukla birlikte olup ilgilenmeyen anne olmak yerine yarım saatlik dilimle kaliteli zaman yaratılabilir.

Çalışmayan anneler de çocuklarını kreşe verebilir mi?

Çalışmayan annelerin 3 yaş ile 6 yaş arası dönemde yarım gün çocuğunu kreşe verebilir. Ancak kreşe verdiği çocuğuna onu başından atıyor, uzaklaştırıyor duygusunu hissettirmemeli. 2 yaşına kadar olan çocuklar gün içinde birkaç saatliğine oyun gruplarına katılabilir. Burada çocuk tek başına oyun oynayarak sosyalleşmenin ilk adımın da atmış olur. Dolayısıyla annelerin çocuğun bilinç seviyesinde önemli katkılar sağlayan oyunların oynandığı gruplara dahil eddilmesini de öneriyorum.

Kreş seçiminde hangi ayrıntılara dikkat edilmeli?

Kreş eve yakın mı, depreme dayanıklı mı, kreştte görev yapan görevliler alanlarında uzman mı, aldıkları eğitimleri nazik bir şekilde diplomaları istenerek incelenmeli, acil durumlarda sağlık görevlisi var mı, kreşe yakın hastane var mı, yemeklerin yapımında kullanılan gıdalar taze mi nasıl muhafaza ediliyor, nasıl yapılıyor, hangi malzemeler kullanılıyor, kalabalık mı. Dil eğitimi veriliyor mu, çocuğun sosyal ve sayısal zekasına geliştirecek ne tür oyunlar oynanıyor, kreşte bulunan diğer çocuklar kimler, problemli ailelerin çocukları mı, kreş yöneticileri ‘ticari’ mantıkla mı çalışıyor gibi soruların cevabını bulmadan karar vermemeli.

Kreşe giden çocuklarda ne tür gelişmeler gözlemleniyor?

Çocuk kreşte yeni arkadaşlar bulur ve paylaşma, sorumluluk duygusu kazanıyor. Aynı zamanda da grupla birlikte hareket edeceğinden özgüven kazanıyor, içinde gizli liderlik duygusu da varsa ortaya çıkıyor. Resim, müzik ve diğer sosyal faaliyetlere de katılan çocuk okul öncesinde önemli avantaj elde ediyor

Kreşe giden çocuklarda kurallara uyma konusunda daha mı saygılı?

Kreşe gitmeyen çocukların önemli bir kısmında kurallara uyma konusunda geç olgunlaşır. Kreşe gidden çocuklarda disipline uyma becerisi erken gelişir. Çünnkkü bu tür kurumlar,çocuklara yapılandırılmış, kuralları belli olan bir ortam sunar. Çünkü bu ortam içinde neyin yapılabilir neyin yapılamaz olduğuna dair belirli sınırlar vardır. Çocuklar geçen zamanla birlikte kuralları öğrenmeye ve uyum göstermeye başlarlar. Dolayısıyla burası çocukların sosyalleşmelerinin ilk basamağı olur.Öte yandan değişen ortamla birlikte çocuklar yeni kişiler tanırlar ve yeni davranış örnekleri geliştirirler.


Müzik, resim,bale gibi özel aktivitelerle desteklenen bir okul öncesi eğitim dönemi çocuğun bu alanlara ait yetenekleri varsa kendisine erken keşfetmesini sağlar. Dolayısıyla fark ettiği yeteneği geliştirmesi imkanı tanır. Örneğin çocuğun çok iyi piyano çalabileceği, resim çizebileceği ya da bale yapacağı fark ediliri. Ve bu konuda isteği doğrultusunda kendisini geliştirmesine izin verilir.

Çocuk kreşe başlamadan önce nasıl hazırlanmalıdır, ona kreşe başlayacağı nasıl anlatılmalı?

Ona gideceği okulda yeni arkadaşlarının olacağı,öğretmenlerinin olacağın, yeni oyunlar ve şarkılar öğreneceği, çok eğleneceği bir yer olduğu anlatılmalı.

Çocuk kreşe gitmek istemezse ne yapılmalı?

Anaokuluna düzenli olarak gitmes konusunda desteklenmeli. Bu konuda taviz verilmemeli, pazarlık yapılmamalı. Çocuğun mümkünse kreşe, daha fazla tepki verdiği annesi ya da babası tarafından bırakılmaması gibi farklı çözümler geliştirilmel .Tüm bunlar yapılırken asla ‘sert’, ‘baskıcı’ bir uslup seçilmemeli. Kreşte öğrendiği yeni becerileri ise takdir edilerek dinlenip desteklenmeli.

22 Kasım 2009 Pazar

Site indexi

Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi,Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi, Anaokulu, Kreş, Yuva, Domuz gribi, Kreş Seçimi, Cocuk, Bebek, Okul Öncesi,

19 Kasım 2009 Perşembe

---Domuz Gribi H1N1, Cocuklara Etkileri---

Domuz gribi ve aşıları hakkında ülkemizin önde gelen doktorlarından derlenen bu makaleyi sonuna kadar okuyun ve değerlendirin.

Cocuklarınız sağlığı ve okullardaki salgının önüne geçebilmek için değerli bilim adamlarının değerlendirmelerini dikkate alın.

Benden söylemesi.


PROF. DR. SERHAT ÜNAL Bağışıklık sistemizayıfa öneririmDOMUZ gribi binde 1-1.5 öldürüyor. Şu haliyle mevsimsel gribe göre daha az tehlikeli gibi düşünülmemeli. Bir virüsün tehlikesini, ne kadar sıklıkta görüldüğü ve ne kadar çok öldürücü olduğu belirler. Domuz gribi az öldürüyor ama çok sık görülüyor. Virüsün çok hızlı yayılması halinde kısa sürede, başta sağlık çalışanları olmak üzere çok kişiye bulaşmasıyla ciddi iş gücü kaybına, tedavi için ekonomik zarara, eğitim sisteminde aksamalara yol açacaktır. Domuz gribi aşısını da aynı mevsimsel aşı da olduğu gibi, ‘65 yaş üstü bağışıklık sistemi zayıflamış olanlara, karaciğer, böbrek, kalp yetmezliği çekenlere, kanser tedavisi görenlere’ yapılmasını öneriyoruz. Yumurtaya alerjisi olanlar yaptırmamalı. Mevsimsel aşı olanlar aynı zamanda domuz gribi aşısı da yaptırabilirler.

DOÇ. DR. ÖNDER ERGÖNÜL Soğukkanlı olun DSÖ’yü dinleyinBİR sağlık çalışanı olarak bu aşıyı vurulmam gerekiyorsa vurulurum, hastalarıma da tavsiye ediyorum. Muhtemel bir salgında sağlık çalışanları aktif çalışmak zorunda. Üç günlük iş güç kaybı sıkıntı yaratacağından, bu hizmetlerin aksamaması için aşı olmak isterim. Evet kafa karışıklığı var, ancak soğukkanlı olmayı öneriyorum. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü’nü rehber alıyorum. Bu kurumun belirlediği risk gruplarına tavsiye ediyorum. Kamuoyunda DSÖ’ye ve ilaç firmalarına yönelik eleştiriler var. Şu ana kadar gördüğümüz bilimsel verilerin içinde olumsuz bir şey yok. Kahve sohbeti yapar gibi karşı çıkılması kafaları karıştırıyor. Hastalıkla ilgili paniğe yol açacak açıklamalar yapılması da doğru görmüyorum. Bilimsel araştırmaların azlığı ifadesi, kobay olacağız gibi söylemler de yanlış.

PROF. DR. AHMET R. KÜÇÜKUSTA Çok yeni, yan etkileri şüpheliOTUZ seneden beri uygulanmakta olan grip aşılarının etkinliği bile ciddi şekilde tartışılırken, henüz çok yeni üretilen bir aşının ne derece etkili olacağını bilmek mümkün değil. Her sene olağan gripten 250 bin -500 bin insan ölürken, domuz gribinden bu güne kadar ölen insan sayısı sadece 4 bin 500. Aşının çok kısa sürede üretilmiş olması ve katkı maddeleriyle ilgili yan etki ihtimalleri de hesaba katılmalı. Grip aşısına veya domuz gribi aşısına karşı değilim. Ben gerekliliği, etkinliği kesin olarak bilinmeyen ve yan etkileri konusunda şüpheler olan aşılara karşıyım. Olağan grip aşısını da etkinliği konusundaki kesinliği hakkında emin olmamakla birlikte ağır kalp, şeker, böbrek, KOAH hastalarına, bazı kan hastalığı ve bağışıklık yetersizliği olanlara tavsiye ediyorum.

PROF. DR. MUSTAFA BAKIR Tehlikeyi görmek lazım, yaptırılmalıBİR hekim olarak kendim de domuz gribi aşısını vurulacağım, çocuklarıma da yaptıracağım. Domuz gribi mevsimsel gribe oranla 5-10 kat daha fazla ölüme yol açıyor. Eğer kronik hastalığı varsa kişide ölüm oranları daha da yükseliyor. Biz Dünya Sağlık Örgütü’nü örnek alıyoruz. DSÖ, daha önce dünya medyasında çıkan haberlerin yanlış olduğunu açıkladı. Karşı çıkanlar önce DSÖ’nün sitesine girip oradaki bilgileri okusun. Sadece antikor geliştiriyor demek yalan söylemektir. Bütün dünyada ülkeler aşıyı harıl harıl yaparken, bunları tartışmak yanlış. Bu aşıda kullanılan adjuvanlar, 50 yıldır çocuklara kullanılan aşılarla benzer maddeler içeriyor. Yakın tehlikeyi görmek lazım. Ben bu yüzden hastalarıma vurulmalarını tavsiye ediyorum.

‘Termal kameralar’ artık önemini yitirdi.

TÜRK Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği üyeleri yaptıkları bir toplantıyla domuz gribinden korunma ve yapılması gerekenler konusunda bir rehber belirledi. Buna göre, bu süreçte öncelikle yapılması gerekenler şöyle:
l Termal kameralar önemini yitirdi. Artık havalimanlarından kaldırmalı.

l Yurtdışından gelenlerin doldurması istenen formlar da tıpkı termal kameralar gibi gereksiz..

l Öksürürken ve hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu kapatın. Kullandığınız mendilleri hemen çöpe atın.

l Ellerinizi sabunlu suyla yıkayın. Su ve sabun bulamazsanız alkollü temizleyiciler kullanın. ‘El hijyeni’ uyulması en önemli kontrol önlemlerinden biridir..

l Ellerinizi ağız ve buruna götürmeyin. Virüs bu yolla yayılabilir.

l Çevrenizdeki hastalardan uzak durun.

l Hastalanınca vakit geçirmeden doktora başvurun. Mümkünse okula ve işe gitmeyin.